18 Haziran 2012 Pazartesi

Yeşil Bir Canavar Bize Vurdu

bugün durakta öyle bekledik yarım saat bir saat. ne otobüsse gelmedi illet. durak doldu taştı hala otobüs motobüs yok. sonra geç de olsa gözüktü işte otobüs. herkes bir Anda otobüse doğru koşmaya başladı, kendimi lord of dı ringsdeki gibi hissettim. sıpartayla karışık lordofdırings. her neyse ben üstün zekamla ve elif gözlerimle (elf gözlerinin az gelişmişi) otobüsün duracağı yeri hesapladım ve dopdolu otobüse binen tek kişi oldum. görseniz o nasıl bir kalabalıksa artık yüzümüz cama yapışık o derece. otobüs inceden inceye hareket etmeye başlayınca camdaki ufak tabelamsı şeyi gördüm. duraktakilere çevirdim ve turol bakışı attım onlara. herkes birden hareket çekti bana çok korktum. ikisi otobüsü takip etti ve egzos borusunu yakaladı biri. egzos borusunu kopardı sonra bana fırlattı. birden büyümeye ve yeşil yeşil olmaya başladı. üstünde zaten büyük şeyler vardı emanet gibi dolaşıyordu ama büyüyünce tam oldu. büyüyünce de giysin diye öyle almışlar belli ki. bu bize otobüs durağı ve kedi fırlattı, sonra da kaputumuza telefon direği sapladı kanalizasyon pisliği atıp kaçtı önümüze geçip kuru fasulye yediğini kanıtladı sonra kayışımızı kırıp çöpe attı otobüsteki herkes kaçıştı. bu yeşil şey sonra da bizi yedi hepimiz öldük çok korkunçtu. tabelada "biz insan taşıyoruz" yazıyordu kesinlikle cool bro story değildir gerçektir yaşanmıştır.

5 Nisan 2012 Perşembe

Bir Kızı Tavlamak İçin İki Cümle Yetiyormuş

bi kız vardı staj yaparken tanışmıştık. ilk bir ay pek samimi değildik bazen konferans falan oluyordu sohbet şeysi işte. bir iki espri yapınca sen ne matrak şeysin dedi yanaştı bana soru sordu bir sürü ama hiç aklıma çıkma teklifi etmek gelmedi. bir ay daha geçti artık her öğlen beraberyemek yiyor sohbet ediyorduk. daha fazla dayanamadım seni seviyorum dedim ne varsa içimde anlattım. kabul etmedi olmaz istemiyorum dedi uzaklaştı benden. üzerine düşmedim eskisi gibi arkadaşlığımıza devam ettik. bir gün neden beni istemediğinin sebebini sordum bir sürü eften püften şey saydı. bende ona sadece iki cümle yazdım bi yerde okumuştum. Bir bakmışsın mutlu olmuşuz... Ama, bakmazsın ki... bunu yazdım kızın çok hoşuna gitmiş bi tuhaf oldum dedi ve kabul etti teklifimi. bazı kızlar ne kadar acayip oluyor. 

Liseliler

Bugün iş çıkışı hava iyi, biraz gezeyim dedim. Atladım arabaya müziğimi açtım ağır ağır gidiyorum, etrafa bakınıyorum. Neyse lise var yanında çay bahçesi dedim bi çay içeyim. Arabayı park ettim okulun önüne, oturdum çay bahçesine. O sırada öğrencilerde okuldan çıkıyordu. Dikkat ettim 3 delikanlı bi kızı çekmişler köşeye orasını burasını elliyorlar öpüyorlar arkadaşlarıda oooo falan diyor. Baktım oğlan elini kızın eteğe attı yerimden ok gibi fırladım oğlanı tutup bi tokat attım birde ne göreyim iş arkadaşımın oğlu. Diger ıkısıde neye guvenıyorlarsa bana dayılanıyorlar. Neyse bızım tanıdık oglanı kenara cektım kızada yürü evine dedim. İs ark. Ogluna arabaya bın dedım bındı neyse tam gidecegız dıger cocuklardan bırı cama vurdu eliyle tepem a ttı. İndim bunada patlattım bitane. Hey allahım lıseler ne hale gelmıs 

Başımdan Geçen olaylar

ben bugün bim den 4-5 liralık alışveriş yapmaya gidiyorum,tabi hava sıcaktı terlik-şortla çıkmışım afedersin k.çım terliyor,don araya kaçıyor falan neyse aldım nevaleleri gidiyorum kasaya kasa da kız gülüyor ben de salakça gülüyorum tabi fiyatı söyledi cama bi baktım siyah kartal araba durdu.plakası da yok 4 kişi indiler çıkıştan girdiler maskeli falan,terbiyesizler diye bağırdım terlik fırlattım çıkıştan niye giriyonuz diye çıkıp girişten gelip silah çıkarttılar bu bir soygundur diye bağırıyor birisi bağırdım bimi soyan adamı ben soyarım diye adamın kıyafetlerini falan çıkardım çıplak kaldı sonra diğer 3 kişi bana ateş etmeye başladılar durur muyum mermiye kafa atıyorum reyiz nese kurşunları bitti terlikle kovalıyorum bunları yakalayamıyınca 3310 u çıkarttım fırlattım bimi yıktık arkadaş enkazdan falan çıkardılar herkesi tabi ki hastaneye götürdüler muayene ettiler grip olmuşum birader,eve gittim peder hastalandığımı gördü dedi ne oldu olayı anlattım adam gözyaşlarına boğuldu falan dedi ki senden halk kahramanı olacak ben de bağırdım pedere ben hi-mann olucam diye,peder bunu duyunca hemen kendine manita yaptı yani annemi aldatmıştı.gittim pederin yanına lan it yürü eve sinir etme beni dedim peder silah çıkarttı gene başladım mermiye kafa atmaya onun da kurşunu bitince tuttum kulağından götürdüm eve annemden özür dilettim.Mutlu bir aileyiz artık he bu arada dedeme de zorno sitelerini öğrettim.adam 2 dakkada prof.zornocu oldu.bugün de böyle geçti yarınımız meçhul arkadaş 

Tinercilerin Saldırısına Uğradım

okuldan geliyodum beyazıtın ara sokaklarından, dondurma almıştım yazbuz dedem 50 kuruş vermişti onla aldım yalaya yalaya geliyodum nAsı da güzeldi böyle emmesi. O sırada iki tane tinerci dur bakalım genç cigaran var mı? dediler, ben kullanmıyom sağlığa zararlı hasta olursunuz oke? dedim, bunlar sinirlendi ve birden 5 kişi oldular, üstüme üstüme geldiler, ceplerimi felan yokladılar biri pıçak çekti korkudan altıma ediyodum, paranda mı yok lan? dedi biri, yok dedim falla sizden fakirim ben, sonra iki tekme atıp yolladılar ama dondurmamı da yediler çok ağladım, eve iç çeke iç çeke gittim bide tinercilerden dayak yediğimi öğrenince peder de dövdü. Ama napmalıyım çok sinirlendim hepsini dövcem dedem evden kaçtı manita yapmış, bizim mahalledeki arkilerimde 7-8 yaşlarında,

Okulda Kavga Ettim

Arkadaşlar, konumuza başlayalım, Ben bu okula nakil oldum, sski okul 'un yolu çok yorduğu için Hemen evime 5 dk mesafedeki bu okula geldim. Aradan 1 ay geçti, En ön sırada oturuyorum işte, arkamdaki çocuk sürekli rahatsız edip ev boş, sevişek mi filan diyor, şaka olduğunu bende bildiğim için gülüp geçtim, Sonra işte bu dallama 3.dersten başlayarak sürekli sırtımı filan okşuyor, kişisel alanıma filan yaklaşıyor, dur ders dinliyorum filan diye uyardım bunu son derse kadar 10 -11 kez uyarmıştım, Sondan ikinci ders oldu işte bu hala lavukluk yapıyor, Bende uyumaya çalışıyorum bu en son ayağına alttan uzatarak ayağıma filan sürüyor, Ben de dayanamadım anAsına bacısına kaydım, Bu hemen anama küfür ettin, Sen bittin oğlum görücen filan diyor , tenefüs oldu bu, nöbetçi hocanın yanında tekme filan atıyor, Hoca da ne biçim hocaysa bir şey yaptığı yok, bide üstüne tekmeyi yiyen bana kızıyor, Benim şarteller arttı hoca çıkar çıkmaz, çıktım sınıftan çocuğu arıyorum, Bulamadım sınıfa dönerken bu tuvaletten çıktı tokat attı, Bende ittim attım tokatı çocuğun boy 1.83 belki daha fazla, benim boy 1.70. Aramızda 15 santim fark var ona güvendi herhalde lavuk.Neyse ben tuttum bunun yakasından attım 3-4 tane yumruk , oda bana vuruyor ama sıyırdı genelde, yada hissetmedim, Kendimi kaybetmedim yakasını bırakmadım kaçmaması için atarken yumrukları bu kendini geri çekti bunun okul t-shirti( 25 lira) Yırtıldı, Bu bekledi 10 -15 saniye, Arkadan da kızlar X döv şu malı filan diyolar, ( Bana mal diyolar) O t-shirti çıkarırken bekledim, Arkama dönüp o kızlara da bir güzel kaydım, Sonra bu bana uçan tekme atmaya çalışırken bu havadayken tekmeyi çıkardım tekmeye uçtu bu lavuk  Sonra bu bıraktı saldırmayı bende bıraktım. Zaten ben Hiç atağa geçmedim, İlk yumruğu o attı son yumruğu ben attım kavga burada bitti. 

Ondan sonra beni 10 kişi tuvalete sokmaya filan çalıştı, Girmedim, Hoca geliyordu arkadan, Bende girmedim tuvalete, işte sınıfa girerken bana girdi diyor yemedi mi ? Lan on kişi tuvalete sokmaya çalışmıssın, Daha ne olucak bir de girim mi ? Neyse Bunun üstüne bende dedim 10 kişiye 1 kişi dalmak kolay, Çağırıcam arkadaşlarımı y semti z semti buraya yığıcam ( tanıdık var birazda gaza geldim, ) Neyse bunu dedikten sonra 2 kişi üstüme gelmeye filan çalıştı yığsan ne olucak lan diye arkadaşlar araya girdi, bende karşılık vermedim, Okulda bir şey olmasın diye. Ondan sonra rehberliğe gittik bu çocukta hala lavuk lavuk tavırlar, Konuştu rehberlikçi iki tarafıda haklı buldu. Nasıl bulduysa, Girdik sınıfa bu üstüme yürüyen çocuk çağırdı sırasına gittim, Dedi ben sinirlendim orada yığıcam filan diyince, Biz sana zıplamıcaktık tuvalette filan dedi. Bende bir şey demedim, Son ders bitti evlere dağıldık. 

O kavga ettiğim kişi hakkında bilgi , Bu çocuk 3 gün 100 lira iş ayarlıyor, Çağırdığı çocuğa 60 lira verip 40 lirasinı cebe indirmeyi düşünen bir çocuk. 

2 Nisan 2012 Pazartesi

Bakkalda Param Yetmedi

Sanırım hepimizin başına gelmiştir bu tip bir olay. bakkaldan birkaç parça abur-cubur alıp tam parayı ödeyecekken para yetmez. paranın yettiği kadarını alırsın. bunun için de alınan hödölerden birini veya birkaçını bırakmak zorunda kalırız. kimisinde esnaf babacan yaklaşır, sorun etmez, bizi mutlu eder. kimisinde ise parayı ver düdüğü çal kuralı geçerlidir. o da haklıdır tabi eleştirmek doğru olmaz. burda önemli olan paranın yetmemesi anında alınanlardan birini veya birkaçını bırakırken yaşanan duygusal anlar... 

böyle olayları çok yaşadım ben. öğrenci olmaktan mı, dikkatsizlikten mi, başka şeylerden mi bilmiyorum ama bakkalda, simitçide, markette kısacası heryerde yaşadım... 

buna örnek olarak son yaşadığım olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. 

bir cumartesi günüydü. saat 7.45 gibi uyanmıştım. herzamanki gibi günlük 20 şınavımı çektim ve elimi yüzümü yıkayıp ihtiyaçlarımı giderdikten sonra kahvaltılık abur cubur almak üzere evin karşısındaki bakkala gittim. ordan süt, ekmek ve 2-3 çeşit çikolata aldıktan sonra olay ödeme kısmına gelmişti. bakkalın sahibi insan fiyatı söyledikten sonra elimi cebime attım ve bir avuç bozuk parayı çıkardım. sayarak eline veriyordum (parayı tabi ki) . bir, iki, üç, üç buçuk, üç yetmişbeş, üç doksanbeş, dört kırkbeş, dört altmışbeş, dö... para bitmişti... halbu ki hesap 5.75 idi. para bulma umuduyla son bir defa ellerimi ceplerimde gezdirdim ama olması gerektiği gibi para çıkmamıştı. zaten para çıkmayacağını biliyordum ama bu hareket tepki vermek için yeterli düşünme süresini kazandırmıştı bana. "aa para çıkmadı" gibi salak ve bir o kadar doğal bir tepki verdikten sonra aldıklarım içinden en az 1tl 10kr değerinde birşeyler bırakmak üzere elimdekilere bakmaya başladım. seçim yapmakta zorlanıyordum. daha 1-2 sn geçmişti ama o 1-2 sn çok uzun gelmişti bana. sanki 5dk düşünmüştüm. şakaklarımdan akan terler yanaklarımdan süzülüyordu. seçim yapmanın zorluğu ve sıradaki insanları bekletmenin verdiği zamazingonun oluşturduğu stresle hemen iki tane çikolatayı bakkal sahibine geri uzattım. ve işte o an göz göze geldik. o benim gözlerimin içine baktı, ben de onun gözlerinin içine baktım. aramızda anlık bir duygusal bağ oluşmuştu. zaman durmuştu sanki. herşey durmuştu. sırada bekleyen insanlar donmuş gibiydi. yoldan geçen arabalar bir anda yavaşlamıştı. çok şaşırmıştım. elliyle, altmışla giden arabalar nasıl anında 3km/h gibi çok düşük bir hızla gitmeye başlamıştı? fizik kurallarına aykırıydı bu. kuşlar nasıl o kadar yavaş uçabiliyordu, herşey neden birden yavaşlamıştı? o sırada bakkal sahibinin gözünü çok yavaş bir şekilde kırptığını farkettim. normalde göz kırpma olayı çok hızlı olmalıydı. ama o çok yavaş kırpıyordu ve teypte çalan şarkı da bir o kadar yavaşlamıştı. ankaralı turgutun şarkıları bu kadar yavaş mıydı? o an bakkal sahibinin başının arka tarafındaki duvarda aslı duran saatte; akrep ile yelkovan, inlemeli, bol baslı, biraz reverblü ve azıcık da delaylı bir sesle 8in üzerinde buluştu. işte o an duygusal sahne gereği slow motion modda olduğumuzun farkına vardım. rahatlamıştım. hemen olayın heyecanını üzerimden attım. tüm bunlar olurken en fazla 1 saniye geçmişti. bakkal sahibi hala gözümün içinde bakıyordu ben de tekrar onun gözünün içine baktım. ve zaman bir anda eski temposuna dönüverdi. adam elimi tuttu ve "canın sağolsun 1tl 10krş'un lafımı olur (sana çok yükleniyorlar)" dercesine uzattığım elimi (çikolataları yani) bana doğru ittirdi. bir an kasadan 5tl çıkarıp ön cebibeme koyarak "bununla da bi çorba iç" diyecek sandım. ama yapmadı. o an çok şaşırmıştım. çünkü böyle esnaf çok yoktu dünyada. neyse, bakkalın hareketine karşı ben de herkesin yapacağı gibi "yaa hayır lütfen, olmaz ama" gibi şeyler söyleyerek geri vermeye çalıştım. almadı tabiki. "tamam o zaman akşam geçerken bırakırım" tarzı birşey söyledim ve kabul ettim. parayı sonra getirsem de almayacaktı biliyordum ama icabı gereği öyle dedim. 
o an çok mutlu olmuştum. sırada bekleyen insanlar yaşanan olayı içlerinden alkışlıyorlardı. bunu gözlerinden anlayabiliyordum (herkes bana bakıyordu zaten). birkaçının hareketleri "hadi birader yarım saattir bekliyoruz burda" der gibiydi ama olsun. o yaşlı teyze, o minik kız ve bizim ali osmanın bakışları takdir niteliğindeydi. 
ben, kimse yok mu derneği tarafından yardım gören fakir; bakkal, yardım yapan zengin ailenin babası; sırada bekleyenler de yardım yapan zengin ailenin diğer fertleri gibiydiler sanki. ankaralı turgutun o şarkısı murat göğebakan'ın ay yüzlüm şarkısı gibi geliyordu kulaklara. ta ki "selamun aleykum birader bi tane uzun 2000" diyerek araya giren kamyoncu tipli adam gelene kadar... herşey normale dönmüştü. bakkal sahibi müşteriyle ilgileniyor, yaşlı teyze elindeki gazeteye göz gezdiriyor, minik kız cips seçiyor, ankaralı turgut "amaan heey, gidiyom gidemiyom, az doldur icemiyom, yar yar aman 
yarasin aman, sen benden gectin amaan, ben senden gecemiyom, vay vay" diye devam ediyor, ali osman da sıraya yeni giren güzel kızı kesiyordu. kız da beni kesiyordu ama umrumda değildi. çünkü; 4tl 65 kuruşa aldığım 5tl 75krşluk sütüm, ekmeğim ve çikolatalarım vardı poşetimde...